Tükendi
Gelince Haber VerMevlide Hürmet Ettiği İçin
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Osmanlıca bir mevlid-i şerifin başında hoş bir beyit vardır. Bağdatlı bir hanımın ibadet ehli oğlundan bahseder. Bu genç bir mevlid meclisine katılır. Orada okunanları gözyaşları içinde dinler. Rüyasında mevlid ehline bolca ihsanlarda bulunulduğunu görür. Uyandığında “Ben de bundan sonra mevlid meclislerinin müdavimi olacağım” der. Ömür boyu bu uğurda çaba sarf eder. Güzel bir akıbetle de ahirete göçer. Mesnevinin son beyitlerinde şöyle anlatılır: “İttiği çün mevlidine hürmeti / Hak Teâlâ ona itti rahmeti.” [Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) mevlidine hürmet ettiği için Allah Teâlâ ona rahmet buyurdu.]
Mevlidler asırlardır müslümanların ellerinden düşmeyen eserlerdir. Aşkla yazılmış, hürmet ve hasretle okunmuştur. Âşıklar daima birbirlerini mevlid meclislerine çağırmıştır. Süleyman Çelebi merhum “Gel beru ey aşk oduna yanıcı / Kendini ma‘şuka âşık sanıcı / Dinle gel mi‘racın ol şâhın ayân / Âşık isen aşk oduna durma yan” beyitleriyle âdeta “Mevlide gel de aşk ve muhabbetin membaı Resulullah’ın (s.a.v) hayatını ve sıfatlarını dinle. Aşk ateşin harlansın” demektedir.
Sadat-ı kiram da mevlid-i Nebi’ye çok hürmet etmiştir. Mevlidin bir kısmını kendileri okuyup sonrasını hoca ve talebelere okuttukları olmuştur. Mevlidden sonra ikram etmeye önem vermişlerdir. Meclise inen feyizden teberrüklenmek için bu ikramları mevlid esnasında hazır bulundurmaya özen göstermişlerdir.
Mevlid okumanın gayesi Âlemlere Rahmet Efendimiz’i (s.a.v) hatırlamak, onun hayatını ve mucizelerini öğrenmek, onunla bereketlenmektir. Onun hürmetine musibetlerin kalkmasını arzu ederek de mevlidler okunabilir, akabinde müminlere çeşitli ikramlarda bulunulabilir. Ancak mevlid halkaları bir edep ve muhabbet meclisidir. Çok değerlidir. Basit bir iş değildir, sıradanlaşmamalıdır. Dünyevi maksatlara kurban edilmemelidir. Mevlid meclislerinde şeri kaidelere titizlikle riayet gerekir.
Bu ay Serhend dergisinde Mevlid-i Şerif konusunu işliyoruz. Mevlid-i Nebi’ye hürmete ve mevlid halkalarının kurulmasına vesile olsun. Ayrıca Söyleşi köşesinde sadat-ı kiram üzerine akademik çalışmaları olan Doç. Dr. Saki Çakır’la, Hasbihal köşesinde de Fehmi Ercan Hoca’yla sohbet ettik. Muhabbetle okuyacağınızı umuyoruz.
Yayın ekibi olarak Mevlid Kandili’nizi tebrik ederiz.
Ekim sayımızda buluşmak duasıyla.